28 Şubat 2013 Perşembe

Aydınlanma

Bir insan yemek siparişi vermeyi düşündüğü sırada nasıl sindirilmiş bir hayat sürdüğünü farkedebilir mi?

Ben bugün farkettim.

Emeği geçen herkesin amına koyayım.

25 Şubat 2013 Pazartesi

?

Yani diyorum ki; bana bunlarla gelme.





Yağmurlu bir gündü.Tıpkı bugün gibi.

Ağustos 26.O kadar yoğun ve yorucu iş günümün ardından beni alıp götürdüğün o mekanı hiç unutmayacağım.

Kafanı hafifçe eğip selam verişin.Gözlerinin ardını okumaya çalışıp net bir parlaklık görmüştüm.Keşke hep öyle parlasaydık,parlasaydın.

Karşımda sen.Yanımda,sanki Karataş'ta Asansör'de oturup,Karşıyaka'nın göz alıcı ışıklarını izliyormuş hissi uyandıran manzara.İçimdeki kelebekler.

Şubat 25.

Keşke uçsalardı hep.

Keşke,tanısaydık iyice,saçma sapan yorumlar yapmadan kişiliklerimize dair.

Keşke çağırdığında gelseydim.

Keşke kelime oyunları yapmadan,açık açık 'kal' deseydin.

Kalırdım.

Tekinsizlik.Tekillik.

Bazen olmaz

Bir adam gördüm bugün.Bir adam okudum.Nasıl da benim gibi,nasıl da bendendi.

O kadar çok şey vardı ki ortak.Tanımadım.Ama sanki yanımdaydı yıllardır.Beraber yaşamıştık yaşadıklarımızı.

Nasıl olur yahu dedim.Kalktım kahve yapmaya.Düşündüm ;

2005 geldi ilk aklıma.düşündüm.
2006 geldi sonra.Dudaklarımı kızarttım.
2007 oldu birden.Sudan çıkmış balıktım.
2008 dedim,bitmeli hemen.Günleri saymaya doyamadım.
2009 dibi gösterdi.Sıçtım.
2010 yol verdi anında.Hemen saptım.
2011'in ne bok olduğunu ben de anlamadım.
2012 yeni bi' umuttu.3. kalbimi sandıktan çıkardım.
2013..Yeni şehrim.Kalbim ve ben.Ölümüne yalnızım.